Armağan

Armağan, Spencer Johnson tarafından yazılmış bir kitap. Aynı yazarın "Peynirimi kim kaptı" kitabı gibi bu eser de çok ince ve 2 saat içerisinde çok rahatlıkla okunabilecek bir eser olmakla birlikte, bir ömür boyu kütüphanenizde size yakın bir yerde bulundurmak isteyeceğiniz bir başucu kitabı olabilir. Çünkü bu eser gerçekten “iş yaşamınızda ve özel yaşamınızda mutlu ve başarılı olmanızı sağlayacak bir Armağan”

Kitabın orjinal ismi “Present”. Present ingilizcede armağan anlamına geliyor, ancak aynı zamanda bir diğer anlamı da şimdiki zaman. Aslında bu kısa hikayenin özü isminde saklı. Bizim için en büyük armağan içinde yaşadığımız an...

Kitap , Olmak, Öğrenmek ve Planlamak şeklinde 3 bölüme ayrılmış.

Olmak :

En zorlu koşullarda bile, o anda neyin güzel olduğu üzerinde yoğunlaşmak seni mutlu eder;

Ayrıca sana kötü olan şeylerin üstesinden gelmen için

İhtiyacın olan enerji ve güveni verir.

Öğrenmek :

Geçmişi değiştiremezsin. Ancak geçmişten dersler çıkartabilirsin.

Benzer bir durum ortaya çıktığında, bazı şeyleri farklı yapabilirsin.

Ve bugün çok başarılı olup bu başarının keyfini sürebilirsin.

Planlamak :

Hiç kimse geleceği önceden bilemez ya da kontrol edemez.

Ancak gelecekte olmasını istediğin şeyleri planlarsan,

Bugün daha az gerginlik yaşarsın. Geleceğe de daha hazırlıklı olursun.

Bir yılı daha geride bıraktık. Yeni yıla, terör 2016 da kalsın, ve 2017 huzurlu bir yıl olsun dilekleri ile başlarken, daha yılın ilk saatlerinde maalesef çok acı bir terör olayı hepimizi derinden yaraladı. Pek çok eve ateş düştü. Bu durum toplum olarak hepimizin moralini bozdu ve iş yapma isteğini azalttı. Fakat unutmamamız gereken en önemli husus şu ki terörün zaten ana amacı bu. Toplumun huzurunu bozmak ve iş yapma arzusunu yok etmek. Sonrasında, geleceği ve ülkenin yapısını kendi amaçları doğrultusunda şekillendirebilmek için gereken ortamı oluşturabilmek.

Bu ortamda yapmamız gereken, rahmetli Çetin Altan'ın hep söylediği gibi enseyi karartmamak ve "Armağan" isimli kitabın basit öğretilerini hiç bir zaman aklımızdan çıkartmamak olmalı. En zorlu koşullarda bile, o an için neyin güzel olduğuna odaklanabilmeliyiz. Geçmişi değiştiremeyiz ancak ondan ders almalıyız ve aldığımız dersler doğrultusunda eylemlerimizde değişiklikler yapmalıyız. Terörün amacına hizmet etmek yerine kendi geleceğimizi planlamalı ve her adımda onu göz önünde bulundurarak hareket etmeliyiz. Türkiye de yaşayan hiç bir vatandaş bu ülkenin, yıllar boyunca Irak ve Suriye de yaşananları deneyimlemesini istemiyor. Bu olaylar çok yakın komşularımızda olduğu için zaten orada bulunan insanların ne acılar yaşadığını hepimiz yakından gözlemledik. Terörün, yıllardır ülkemizde yarattığı hasarın farkındayız ve neyi hedeflediğini biliyoruz. Böyle bir gelecek istemediğimiz şüphesiz. O nedenle yeni yıla başlarken yaşadığımız her günün bizim için bir armağan olduğunu hiç bir zaman aklımızdan çıkartmayalım. Kendimiz ve çocuklarımız için nasıl bir gelecek istiyoruz, bunu planlayalım ve her söylemde, her adımda planımıza sadık kalacak eylemler içerisinde bulunalım.

İlk haftasına başladığımız 2017 senesinin, Ülkemiz ve tüm dünya için barış ve huzur dolu ve planladığımız geleceğe bizi yaklaştıracak bir yıl olmasını diliyorum.