Şimdi'nin Gücü
- Eckhart Tolle
- 9 Oca 2017
- 3 dakikada okunur
Daha önce sizlerle “Armağan” isminde bir kitabı paylaşmıştım. Bu kitap çok basit bir dille ve kısa bir biçimde bizim için en önemli armağanın içinde bulunduğumuz anın farkında olmak ve değerlendirmek olduğunu anlatıyordu. Kitabın ismi Şimdi'nin ingilizce tercümesi olan “Present” ın bir diğer anlamından yola çıkarak tespit edilmiş.

Eckhart Tolle aynı konuyu çok daha felsefi ve kapsamlı boyutuyla, tüm okuyucuları düşündürecek bir uslupta “Şimdi’nin Gücü” isimli eserinde işlemiş. Bu kitap Armağan gibi kolay okunur ve ilk okumada anlaşılır bir kitap değil. Çok dikkatli okumak ve her bölümün üzerine düşünmek gerekiyor.
Kişisel gelişime yönelik kitaplarla ilgilenen herkese bu kitabı ısrarla tavsiye ediyorum. Sizlerle kitaptan altını çizdiğim bazı kısımlarını paylaşacağım.
"Siz her istediğinizde zihninizden, düşüncelerinizden kurtulabilir misiniz? Kapatma düğmesini buldunuz mu?
Yazarın vurgulamak istediği konu düşüncelerimizin her zaman bizim kontrolümüzde olmadığı, ve bilincimizin dışında oluşan düşüncelerimizin bizim içinde bulunduğumuz anı yaşamamıza engel oluşturduğudur. Bu konuda , kendinizi dinleyip, düşüncelerinizi takip etmeye başladığınızda yazara hak verir duruma geleceksiniz. Hayatta karşılaştığımız acılardan kurtulmanın yolunu, Şimdi’nin gücünü kullanmaktan geçtiğini iddia ediyor.
Şimdi yarattığımız acı daima olanı kabullenmemekten, olana bilinçsiz bir biçimde direnmekten kaynaklanır. Acının yoğunluğu şimdiki an’a karşı direnmenin derecesine bağlıdır, ve buda zihninizle ne kadar güçlü bir biçimde özdeşleştiğinize bağlıdır. Şimdi’yi ne kadar çok onurlandırır ve kabul ederseniz, acıdan, ızdıraptan ve egonuzun zihninizdeki etkisinden o kadar çabuk kurtulursunuz.
Daima şimdiki an’a “evet” deyin. Zaten var olan bir şeye karşı içsel olarak direnmekten daha abes ve anlamsız bir şey olabilir mi? Şimdi olan yaşamın kendisine karşı çıkmaktan daha anlamsız bir şey olabilir mi? Olana teslim olun. Yaşama “evet” deyin, ve yaşamın nasıl birden –size karşı çalışmak yerine- sizin için çalışmaya başladığını görün.
Zaman hiçte değerli bir şey değildir, çünkü o bir illüzyondur. Sizin değerli olarak algıladığınız şey zaman değil, zamanın dışındaki tek noktadır.: Şimdi. O gerçekten değerlidir. Siz zaman, geçmiş ve gelecek üzerinde ne kadar çok odaklanırsanız, Şimdi’yi, var olan en değerli şeyi de o kadar çok kaçırırsınız. Yaşam şimdidir. Yaşamınızın şimdi olmadığı bir zaman asla olmamıştır ve olmayacaktır.
Hiçbir şey geçmişte vuku bulmamıştır; o şimdide vuku bulmuştur.
Hiçbir şey gelecekte vuku bulmayacaktır; o şimdide vuku bulacaktır.
Her nerede bulunuyorsanız, tamamen orada olun. Eğer burada ve şimdi’nizi katlanılmaz buluyorsanız ve o sizi mutsuz ediyorsa, üç seçeneğe sahipsiniz
ya o durumdan uzaklaşın
ya onu değiştirin
yada tümüyle kabul edin
Kendinize gelecek yıl, yarın yada beş dakika sonra değil, şu anda hangi soruna sahip olduğunuzu sorun. Bu anda yolunda olmayan ne vardır? Siz şimdi ile daima başa çıkabilirsiniz, ancak gelecekle asla başa çıkamazsınız."
Anı yaşamak herkesin bildiği ancak uygulamakta zorlandığı konulardan bir tanesi. Maxwell in dediği gibi bilmek ile yapmak arasındaki büyük açığın en iyi gösterildiği alanlardan biri olsa gerek. Hepimiz bugünün ve şu an içinde bulunduğumuz zamanın kıymetini biliyoruz. Fakat gün içerisinde yaptıklarımızı saat saat değerlendirdiğimizde şimdi de olduğumuz zaman ne kadardır ve ne kadarında geleceği planlamak için zamanı kullanıyoruz? Araba kullanırken çok uzun bir yol geldiğiniz fakat yol ile ilgili hiç bir şey hatırlamadığınız oluyor mu? Yada kitap okurken sayfaları geçtiğiniz ancak bir süre sonra okuduğunuzdan hiç bir şey anlamadığınızı fark ettiğiniz ve başa dönmek istediğiniz oldu mu hiç? Bir film seyrederken, o an başka şeyler düşündüğünüz için bazı sahneleri hatırlamadığınız durumlar yaşadınız mı? Dün yaşadıklarımızdan dersler çıkartmaya çalışırken bugünü yaşamayı atladığınız oluyor mu zaman zaman? Oysa bugünü hakkı ile yaşasak yarın ki dün daha güzel olmaz mıydı?
"İyi yaşanan bugün, her dünü bir mutluluk düşü kılar" diyor Shakespeare.
"Yarının kazanmanın tek yolu bugündür," diyor Novalis.
Çoğumuz hayaller kurarız ve yapacaklarımızı planlarız. Kilo vermek isteriz ve ilerde bir gün başlamayı planlarız...Düzenli spor yapmak için kendimize sözler veririz ancak ilk gün bugün değildir... Oysa bugün geri kalan ömrünün ilk günüdür derler.. neden bugün değil? Neden hemen başlamıyoruz. Neden erteliyoruz? Bugünü yaşamak ile ilgili John Maxwell'in harika bir kitabı ve eğitim semineri var. Onunla ilgili ayrıca paylaşımda bulunacağım. Ertelemek pek çok insan için çok önemli bir sorun. Ben de bunu yaşadığım ve halen istediğim ölçüde üstesinden gelemediğim için önemsiyorum. O yüzden bugünü yaşamak, anın içinde olmak ve yapacaklarımız ile ilgili daha uzun vadeli planlar yapmak ve ileri bir tarihte başlamak değil, hemen, bugün başlamak çok kıymetli.
Çok sevdiğim düşünürlerden Mevlana'nın bir sözü ile bitirmek istiyorum.
"Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım."
Sonuç olarak hepimizin yaşamı, beklemekle geçirmeyecek kadar kısa ve değerli. Bu yüzden yaşamımızı en iyi şekilde değerlendirmek için bu kitaba zaman ayırmaya, okumaya ve öğretilerinden istifade etmeye kesinlikle değecektir.
Comments