top of page

Ye O Kurbağayı!

Bugünlerde “Erteleme” ile ilgili kendi üzerimde çalışıyorum. Bazı konuları ertelediğimi ve bunun da bana zarar verdiğini fark ettim. Bu sadece bana has bir durum değil ve etrafımda da çok fazla gözlemlediğim bir sorun. Daha önce “Armağan” ve “Şimdinin Gücü” gibi kitaplar hakkında paylaşımda bulunmuştum. İkisinin de ortak söylemi, bugünün en kıymetli günümüz olduğu. Bugünün işini yarına bırakma dedikleri de aslında özünde aynı şey.

O zaman, neden bazı konularda hızlı karar almak yerine erteleriz. Bunu bazen bilinçli yaparız, bazen de farkında olmadan. Ama asıl tehlikeli olanı ise bunun alışkanlık haline gelmesi ve süreklilik arz etmesidir.

İşin ilginç tarafı, bu durumu desteklemek için bazı atasözlerimizin ya da deyimlerin arkasına saklanırız. Halk arasında şu gibi söylemlerimiz vardır:

“dur bi bakalım, bekleyelim ne olacak”, ya da

“zaman her şeyin ilacıdır”,

“olacağı varsa olur zaten…”

“akışına bırak, nasıl olsa su yolunu bulur”

Su yolunu bulur da acaba o yol bizim istediğimiz yol olacak mı yoksa bir yerlere sel basıp ciddi zarar mı yaratacak? Ya zamanımız yoksa! Yarın ne olacağını biliyor muyuz? Pek çok şey olacağı varsa olur ve bu doğrudur ancak bu bizim, gerekeni yapmamızı engelleyecek ya da kaderimize boyun eğip beklememizi gerektirecek bir durum asla yaratmamalıdır. Erteleme konusu bana eskiden okuduğum bir kitabı hatırlattı ve yeniden gözden geçirme gereği hissettim.

“Ye o Kurbağayı” İş hayatında öncelikleri belirlemekle ilgili, Brian Tracy tarafından yazılmış eğlenceli bir kitap.

Brian Tracy kendi çabasıyla başarılı ve milyoner olmuş bir iş adamı. Bilmek ile yapmak arasında çok ciddi bir boşluk vardır. Bilen bildiğini paylaşabilir fakat bizzat kendisi yapanın, yaşadığı deneyimleri de dikkate alarak yaptığı paylaşımlar her zaman daha etkili olmuştur. Bu nedenle, reel sektörde çabalamış ve gerçekten işin içerisinde yaşamış Brian Tracy gibi bir kişinin, işleri önceliklendirmekle ilgili düşüncelerinin oldukça faydalı ve yapıcı olduğunu düşünüyorum.

Brian Tracy, bu kitabında, önümüzde bizi bekleyen ve yapılması gereken en önemli işi “Kurbağa” olarak tasvir ediyor.

Yazarın kendi ağzından: “Kariyerim boyunca basit bir gerçeğe şahitlik ettim. Hayatta büyük başarının, saygınlığın, statünün ve mutluluğun anahtarı önünüzdeki en önemli işe, başka bir şeyle ilgilenmeksizin, konsantre olmak, onu iyi yapmak ve tamamına erdirmektir.”

“Açık ve net bir şekilde önceliklerini belirleyen ve önemli işlerini hızlı halleden ortalama bir şahsiyet, çok konuşup harika planlar yapmakla birlikte, pek az için sonuçlandıran bir dahiden çok daha fazla yol kat edecektir.”

“Yıllardır söylenegelmiştir ki, her sabah ilk iş olarak bir kurbağayı canlı canlı yutacak olursanız, günün geri kalan kısmını, başınıza bundan daha kötü bir şey gelmeyeceğini bilmenin iç rahatlığıyla geçirebilirsiniz.” Tabii bunun akşamları uykunuzu kaçırmasına da izin vermememiz lazım …

“Eğer iki kurbağayı yemeniz gerekiyorsa en çirkin olanından başlayın.”

Benim çok hoşuma giden bir başka deyiş: “Eğer kurbağayı canlı canlı yemeniz gerekiyorsa, uzun süre oturup onu seyretmenin size bir faydası olmaz.”

Brian Tracy bu kitabında 21 maddeden oluşan bir reçete veriyor. Bu yazıda sizlerle içlerinden seçtiğim birkaç tanesini paylaşmak istiyorum.

  1. Açık olun : Kurbağayı yemeye başlamadan önce hayatınızın her alanı ile ilgili neler başarmak istediğinizi açık bir şekilde tesbit edin. “Başarı merdivenini tırmanmaya başlamadan önce onun doğru binaya yaslı olup olmadığını kontrol edin.”

  2. Her günü önceden planlayın. : Planlama ve yapılmış iyi bir hazırlık her zaman fayda sağlayacaktır. Baştan planlama yapmak için harcanan zamanı bazen zaman kaybı olarak görürüz. Oysa yolculuğa başlamadan önce yapılan iyi bir hazırlık bize yolumuzu kaybedip tekrar bulmak için harcayacağımız zamandan daha fazlasını kazandıracaktır.

  3. Her şeye 80/20 kuralını uygulayın. : Pareto ilkesi doğru kullanıldığı ve yorumlandığı takdirde çok önemli katkılarda bulunabilecek bir ilke. Hayatın her alanında bir şekilde kendisini doğruladığını da görüyoruz. Gün içerisinde harcadığımız emeğin %20 si bize sağladığımız kazancın %80 lik kısmını getirecektir. Okuduğunuz bir raporun %20 lik kısmı, tamamı hakkında bir fikir sahibi olmanıza yeterli olacaktır. Müşterilerinizin %20 si cironuzun %80 lik kısmına katkıda bulunur vb örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu ilke ile ilgili pek çok yazı ve kitap var. Daha fazla incelemenizi tavsiye ederim.

  4. Kendinizi işe koşan siz olun. : “Dünya, birileri gelsinde, arzuladığım biri olmam için beni motive etsin diyen insanlarla doludur. Sorun şu ki, kimse onları kurtarmaya gelmeyecek.” O nedenle her ne yapıyorsanız yapın kendi kendinizi motive etme yetkinliğine sahip olmanız sizin fark yaratmanıza yardımcı olacaktır. Verdiğim Liderlik derslerinde de sık sık paylaştığım gibi Liderin ekibini motive etmek gibi bir sorumluluğu vardır fakat dışardan motivasyon bekleme lüksü yoktur ve olmayacaktır.

  5. En zor işi en baştan yapın. : Ertelemeyin. Liderin zamanını nasıl harcadığı ve ne yaptığı çok önemlidir. Bazen kendimize uzun uzun yapılacaklar listesi oluşturur ve sonra bu listenin tamamını gerçekleştirmek için üzerinde tek tek çalışırız. Bu kötü bir şey değil. Fakat önemli olan meşgul gözükmek ya da sürekli kendimizi yoğun kılmak değil, doğru işi doğru şekilde yapmaktır. Maxwell in dediği gibi Lider neyi yapmaması gerektiğini ve neleri delege etmesi gerektiğini çok iyi bilir.

  6. İşi küçük parçalara bölün. : Fil çok büyük gözüküyorsa onu ufak parçalara bölerek yemeğe başlayın ama ertelemeyin ve ilk lokmayı hemen atın ağzınıza…. Geçenlerde bir duvar reklamında şöyle bir ifade vardır. Ortalama bir insan, ömrünün sonuna kadar 6 adet fil ağırlığında gıda tüketiyormuş!!

O nedenle, ben bunun üstesinden nasıl geleceğim diye söylenmek ve ertelemek yerine bir yerden ve gecikmeden başlamak gerekir. Başlamak işi bitirmenin yarısıdır derler.

O nedenle, ben bunun üstesinden nasıl geleceğim diye söylenmek ve ertelemek yerine bir yerden ve gecikmeden başlamak gerekir. Başlamak işi bitirmenin yarısıdır derler.

コメント


Featured Posts
Recent Posts
Search By Tags
Follow Us
  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • Google Classic
bottom of page